Şap Hastalığına Karşı Acil Tedbirler

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ” Türkiye‘de yeni bir serotip SAT-1 şap hastalığı görüldü. Bunun ülkemizde yayılmasını engellemek için süratlice hayvan pazarlarını kapattık, hayvan hareketlerini kısıtladık. Şap Enstitümüz bunun aşısını üretti. Şu ana kadar 8,5 milyon doz aşıyı alana gönderdik. Önümüzdeki hafta da 2,5 milyon doz aşıyı alana göndereceğiz.” dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bingöl’e gelen Bakan Yumaklı, Valiliği ziyaret etti, Vali Ahmet Hamdi Usta ile görüştü.

Daha sonra Valilikte düzenlenen toplantıda dal paydaşlarıyla bir ortaya gelen Yumaklı, dalı her tarafıyla kıymetlendirmek ve geliştirilen siyasetlerin yansımalarını gözlemlemek maksadıyla saha ziyaretlerine devam ettiklerini söyledi.

İstişare odaklı yaklaşımı kıymetli bulduklarını, bunun sonuçlarını da gördüklerini iade eden Yumaklı, toplantıda her bir bölüm temsilcisinin ileteceği mevzuları tek tek not alacaklarını belirtti.

Yumaklı, tarım ve orman bölümünün dünyada stratejik bir kesim olduğunun artık bütün ülkeler tarafından kabul edildiğini vurguladı.

“Küresel iklim değişikliği, ısınma ve farklı faktörler bizi çok kıymetli sınamalarla karşı karşıya bırakmış durumda. Malumunuz 1 Haziran’dan bu vakte kadar orman yangınlarıyla uğraş ediyoruz. Havanın sıcak olması, nemin düşük olması, çok şiddetli ve kararsız rüzgarlar yeşil vatanımızı tehdit ediyor.” diyen Yumaklı, yalnızca Türkiye‘de değil, tüm dünyada bununla gayret edildiğini tabir etti.

Yumaklı, “Dikkatsiz bir halde çıkartılan ya da çıkan bir kıvılcım maalesef koskoca bir ekosistemi yok edecek güce ulaşabiliyor. Orman kahramanlarımızdan, tüm kurumlarımızdan, tüm bakanlıklarımızdan bizlere takviye olan vatandaşlarımızdan Allah razı olsun. Bu uğurda şehit olan tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onların, uğruna hayatlarını verdiği bu yeşil vatanı muhafazaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

“Suyumuzu verimli ve sürdürülebilir kullanmak için gerekli adımları atmamız gerekiyor”

Bakan Yumaklı, global ısınmanın yanı sıra kıymetli bir öbür bahsin da su olduğunu belirterek, son 5 yıl ele alındığında su konusunun ülkenin yanı sıra dünyadaki ülkelerde de büyük bir sorun olmaya gerçek gittiğinin açık olduğunu vurguladı.

Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Suyumuzu verimli ve sürdürülebilir kullanmak için gerekli adımları atmamız gerekiyor. Bu kapsamda bilhassa sulama projelerine çok önemli bir formda eğilmiş durumdayız. Yapay zeka dayanaklı sulama sistemleri ki Adana’da başlamıştı artık başka 4 vilayetimize de yaygınlaştırıyoruz, atık suları ileri biyolojik arıtmayla arıtarak tekrar kullanımının sağlanması üzere pek çok projeyi uygulamak, suyun bir damlasını dahi zayi etmemek için var gücümüzle çalışıyoruz. En değerlisi de geçtiğimiz yılın eylül ayından itibaren uygulamaya başladığımız suyu merkeze alan üretim planlaması. Bitkisel üretim için artık bizim üretim planlaması konusunu bir teoriden pratiğe dönüştürme zorunluluğumuz olmuştu ki 40 yıldır konuşulan bir mevzuydu. Hamdolsun hem bitkisel hem de hayvansal üretimde artık bu husus uygulamaya alındı ve büyük oranda da üreticilerimiz tarafından sahiplenildi. Bu vesileyle ülkemizde tüm üreticilerimize canı gönülden teşekkür ediyorum.”

Bitkisel üretimle alakalı en değerli bahislerden birinin de zirai don olduğuna işaret eden Yumaklı, bir taraftan kuraklığı konuşurken öbür taraftan ısı değişimlerinin zirai don olayını beraberinde getirdiğini aktardı.

Yumaklı, “Bu yılın şubat ayında olmuştu bir de nisan ayında oldu. Burada birçok ilimiz farklı eserlerde, farklı oranlarda etkilendi. Bingöl’de de ceviz, erik ve kayısı üzere eserleri üreten üreticilerimiz etkilendi. Bunların ortasında TARSİM sigortası olanlar ödemelerini aldılar ancak olmayanlarla ilgili de malumunuz çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmayanların hasar tazminatlarının ödenmesi ile ilgili süreç çok kısa bir vakitte da tamamlanmış olacak.” dedi.

“Besi ve süt bölgelerinde temel amaç en yanlışsız yatırımı en yanlışsız yerde yapmak”

Özellikle anaç hayvan sayısının arttırılması, aile işletmelerinin güçlendirilmesi, bayan ve genç girişimcilerin üretim dalında var olması ile ilgili mevzuların en kıymetli maksatlarından olduğunu vurgulayan Yumaklı, üretim planlaması kapsamında besi ve süt bölgeleri ilan ettiklerini belirtti.

Yumaklı, “Buradaki temel gayemiz en yanlışsız yatırımı en yanlışsız yerde yapmak. Yani bütün kaynaklarınızı göz önüne alarak üretimi nerede yapacağınıza karar vermiş olmanız gerekiyordu. Biz de bunu yaptık. Bu planlama kapsamına giren vilayetlerde yapılacak yatırımlara ekstra teşvik ve dayanak vereceğimizi söylemiştik. Bingöl hem besi hem süt hem de kanatlı üretim merkezi olması açısından her üçünün de birleşim noktası olan iki vilayetimizden biri oldu.” diye konuştu.

“Şu ana kadar 8,5 milyon doz aşıyı alana gönderdik”

Serotip SAT-1 şap hastalığına da değinen Yumaklı, şunları söyledi:

” Türkiye‘de yeni bir serotip SAT-1 şap hastalığı görüldü. Bunu pandemi üzere düşünün. Nasıl orada insan hareketleri kısıtlanmıştı tıpkı formda bunun ülkemizde yayılmasını engellemek için süratlice hayvan pazarlarını kapattık, hayvan hareketlerini kısıtladık. Şap Enstitümüz bunun aşısını üretti. Şu ana kadar 8,5 milyon doz aşıyı alana gönderdik. Aşılamalar devam ediyor. Önümüzdeki hafta da 2,5 milyon doz aşıyı daha alana göndereceğiz. Aşılama yüzde 85’e ulaştığında bütün vilayetlerimizde peyderpey hayvan pazarlarını açmaya başlayacağız. Tüketicilerimiz açısından et tedariki perspektifinde rastgele bir sorun olmadığını belirtmek istiyorum.”

“Bingöl’ün ziraî hasılası 34 kat artışla 5,1 milyar liraya çıkmış durumda”

Geleceğe yönelik amaçları “Türkiye Yüzyılı” perspektifine uygun formda revize ettiklerini belirten Yumaklı, bu gayelerden en kıymetlisinin tarım ve orman bölümü olduğunu söyledi.

Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Güçlü Türkiye‘nin yolunun güçlü tarımdan geçer.” sözünün kendilerine çok değerli bir yol ve vizyon çizdiğini söz eden Yumaklı, kesimin rekabet gücünü artırmanın yolunun kentlerin altyapısını güçlendirmekten geçtiğini söyledi.

Bingöl’ün sistemli kentleşme yapısıyla son derece değerli bir kent olduğunu, birebir vakitte kıymetli bir tarım kenti olduğunu lisana getiren Yumaklı, kentin bu özellikleri ile bölgenin hayvansal üretim merkezlerinden biri olduğunu vurguladı.

Yumaklı, Bingöl’ün üretimini de bu manada markalaştırarak eserlerini satar hale geldiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

“Eğer bir eseri üretip satamıyorsanız ya da katma kıymetli bir halde satamıyorsanız, marka konusunu göz gerisi ediyorsanız maalesef burada sürdürülebilirlikten bahsetmek çok da mümkün olmuyor. Bingöl balı Türkiye sonlarını da aşıp Avrupa Birliğinden tescil alan tek bal. Münasebetiyle bu manada da son derece değerli. Süt üretimi ve süt eserleriyle ilgili sürece tesisleri var burada. Bingöl’ün bu manada çehresi de değişmiş durumda. Bugün Bingöl’ün topraklarının yarısında 6 bin çiftçimiz tarafından büyük bir emekle, çabayla üretim devam ediyor. Bingöl’ün ürettikleriyle toplamda bir marka kenti olması açısından bütün katkıyı yapmaya devam edeceğiz. Bu doğrultuda son 23 yılda Bingöl’e yapılmış olan yatırımın yaklaşık 133 milyar lira olduğunu da tekrar tabir etmek istiyorum. Su ve sulama alanında 164 tesis var devreye alınan. Hizmete aldığımız sulama tesisleriyle 112 bin dekarlık arazi sulamaya açıldı. Bunların iktisada katkısı yıllık yaklaşık 1 milyar lira civarında. Yeniden ORKÖY kapsamında hibe ve krediler var. Burada da yaklaşık 2 bin 231 proje desteklenmiş durumda.”

Su, toprak ve yeşil vatanı müdafaa amaçlarının olduğunu belirten Yumaklı, bu maksatlara yönelik her hususa yük verdiklerini söyledi.

Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bingöl özelinde birkaç istatistikten bahsetmek istiyorum. Bilhassa bitkisel üretim ölçümüzün 6,5 kat artarak 613 bin tona yükseldiğini, büyükbaş hayvan varlığımızın yüzde 109 artışla 132 bine çıktığını, küçükbaş hayvan varlığımızın potansiyelini müdafaaya devam ettiğini, bal üretiminin ise yüzde 82 artışta 1450 tona ulaştığını söylemek istiyorum. Bingöl’ün ziraî hasılası ise 34 kat artışla 5,1 milyar liraya çıkmış durumda.”

“Milli Ağaçlandırma Günü’nde vatandaşlarımızı fidan dikmek için alanlara bekliyorum”

Bingöl’ün yeşiline daha da yeşil katılması gayesiyle 9 milyon fidanın toprakla buluşturulduğunu belirten Yumaklı, son yaşanan yangınlardan sonra da bir fidanın, bir ağacın ne kadar kıymetli olduğu çok önemli biçimde anlaşıldığını söyledi.

Yumaklı, “Özellikle ‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle de bu topraklar dalımızın bölgede gelişimiyle ilgili değerli fırsatlar tanıyor. Buradan 11 Kasım Ulusal Ağaçlandırma Günü’nde bütün vatandaşlarımızı şimdiden birer fidan dikmek için alanlara bekliyorum.” dedi.

Merkez ilçeye hizmet verecek 700 milyon lira maliyetli Bingöl İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin ihalesinin yapıldığını belirten Yumaklı, Bingöl’e orman parkı ve iki bal ormanı kuracakları muştusunu verdi.

Bakan Yumaklı, “Tarım sayımında, malumunuz TÜİK olarak başlattığımız süreçte ikinci basamağa geçmiş durumdayız. Bu evrede bütün bakanlık çalışanlarımız ve TÜİK işçisi çalışmalarını birlikte yürütüyorlar. Tarım sayımında misyonlu arkadaşlarımız alanda kesinlikle vakit zaman sizleri ziyaret edecekler. Bütün üreticilerimiz için söylüyorum bunu, misyonlu arkadaşlarımızın gerçek bilgilere ulaşması için onlara takviye olursanız şimdiden sizlere minnettarlığımı söz etmek istiyorum.” tabirlerini kullandı.

Toplantıya, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen, AK Parti milletvekilleri Feyzi Berdibek ile Zeki Korkutata, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik, DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, AK Parti Vilayet Lideri Yılmaz Seven, İl Genel Meclisi Başkanı Nihat Doğu, MHP Vilayet Lideri Osman Zeki Baran, Tarım ve Orman Vilayet Müdürü Mehmet Fatih Aktay, Ziraat Odası Lideri Haşim Bürkek, vali yardımcıları ve kurum müdürleri katıldı.

Bakan Yumaklı, toplantının ardından AK Parti Vilayet Başkanlığını ziyaret etti, burada partililerle görüştü.

About The Author